Pamukkale Çeşme Turu

Pamukkale’de Gezilmesi Gereken Yerler

Pamukkale Travertenleri

Masal diyarını andıran Pamukkale, adeta pamuk gibi görüntüsüyle ziyaretçilerini her yıl büyülemeye devam ediyor. UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki yerini çoktan alan Pamukkale, özellikle Travertenleri ile dünyaya kendini hayran bıraktıran bir öneme sahip. Tarihi ve doğal mirasları nedeniyle yıl boyunca dünyanın her yerinden gelen ziyaretçilerin eksik olmadığı bölgelerden biri. Her görenin hayran kaldığı beyaz pamuk rengini veren aslında içindeki termal sular ve bu sulardaki mineraller. Bu termal sular yüzeye çıkıp, oksijenle temas ediyor. Böylece sudaki bazı mineraller uçuyor ve geriye sadece kalsiyum karbonat kalıyor. Bu madde zamanla çöküp, sertleşiyor ve bu sayede travertenler oluşuyor. Pamukkale Travertenleri kayaç türü bu şekilde oluştuğunda bölgedeki su sıcaklıkları 33 ila 100 derece arasında değişiyor ve burada 17 adet sıcak su kaynağı bulunuyor. Pamukkale’deki turkuaz renkli mineralli sular aktığı her yeri beyaza boyayarak ülkemizin beyaz cennetini oluşturuyor.

Hierapolis Antik Kenti ve Antik Havuz

UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki yer alan “beyaz cennet” Pamukkale‘ye gelenler salgın tedbirleri kapsamında gezilerini gerçekleştiriyor.“Kleopatra Havuzu” olarak da anılan havuz, bayram tatilini geçirmek için bölgeye gelenlerin uğrak noktaları arasında yer alıyor. Antik çağdan itibaren termal tedavi merkezi olarak bilinen, milattan sonra 692’de meydana gelen depremde sütunların yıkılması ve termal suyun birikmesiyle doğal yollarla oluşan antik havuz, yaz kış değişmeyen 36 derecelik suyuyla yerli ve yabancı misafirlerine farklı deneyim sunuyor. Binlerce yıllık sütun ve mermerler arasında yüzme imkanı bulan ziyaretçiler, hem şifalı suya girmenin hem de doğal güzelliklerin tadını çıkartma şansı yakalıyor. Ayrıca, antik havuz suyunun kalp damar hastalıkları, romatizma, deri, felç ve sinir hastalıklarına iyi geldiği de söyleniyor. Tarihi MÖ.3.yy’a dayanan Hierapolis Antik Kenti, Roma İmparatorluğu döneminde şifalı su kaynakları sebebiyle bir sağlık merkezi haline gelmiş. Hierapolis ve çevresindeki 15 hamama şifa arayan binlerce insan gelirmiş. 4 farklı kaynaktan çıkan ve içinde yüksek miktarda kalsiyum hidro karbonat bulunan 36c sıcaklığındaki şifalı su, büyüleyici Pamukkale travertenlerinin de oluşma sebebi.

Laodikeia Antik Kenti

Denizli çok eski bir yerleşim yeri. Kentte antik dönemlerden kalma birçok eser ortaya çıkıyor. Ayakta kalan antik kentlerde koruma altına alındı. Gelen turistler uğrak yerleri arasında koruma altına alınan antik kentler de var. Laodikeia Antik Kentinde insanın ilgisini farklı yapılar ve kullanılan malzemeler çekiyor. Bundan yüzyıllar öncesine dayanan hayatları hayal ediyorsunuz. Laodikeia Antik Kenti, coğrafi bakımdan çok uygun bir noktada ve Lykos Irmağı’nın güneyinde kurulmuştur. Kentin adı antik kaynaklarda daha çok “Lykos’un kıyısındaki Laodikeia” şeklinde geçmektedir. Diğer antik kaynaklara göre ise kent MÖ. 261-263 yılları arasında II. Antiokhos tarafından kurulmuş ve kente Antiokhos’un karısı Laodike’nin adı verilmiştir. Laodikeia MÖ I. yüzyılda Anadolu’nun en önemli ve ünlü kentlerinden biridir. Kentteki büyük sanat ( almanya vizesi ) eserleri bu döneme aittir. Romalılar da Laodikeia’ya özel bir önem vermişler ve Kıbyra (Gölhisar-Horzum) Conventus’unun merkezi yapmışlardır. İmparator Caracalla zamanında Laodikeia’da bir seri kaliteli sikke basılmıştır. Küçük Asya’nın şedi ünlü kilisesinden birinin bu kentte bulunması, Hıristiyanlığın burada ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. MS 60 yılında meydana gelen çok büyük bir deprem, kenti yerle bir etmiştir.

× WhatsApp Destek